Deneyimsel öğrenme, bireylerin yaşadıkları deneyimler yoluyla bilgi ve beceri kazandığı bir öğrenme yaklaşımını ifade eder. Bu tür öğrenme, teorik bilgilerin ötesine geçerek, gerçek yaşantılar, denemeler, hatalar ve başarılar aracılığıyla kazanılan pratik deneyimleri içerir.
Deneyimsel öğrenme, teorik bilgiyle desteklendiğinde en etkili şekilde gerçekleşir. Bu öğrenme türü, hataların yapılmasını, denemelerin başarısızlıkla sonuçlanmasını içerdiği için kişisel büyüme ve gelişme için önemlidir.
Deneyimsel öğrenme, dünyadan aldığımız duyuların oluşturduğu deneyimler, bu deneyimler üzerine yaptığımız yansıtmalar, anlama çabamız sonucunda vardığımız kavramsallaştırmalar ve bu yeni bilgileri gerçek yaşamda test ettiğimiz uygulamalar şeklinde 4 temel adımda ilerler.
Deneyimsel öğrenme dört temel adımı içerir:
-Somut Deneyim: Beş duyumuz yardımıyla edindiğimizin deneyimlerin tepkimelerinden oluşur. Bu deneyim, yeni bir beceriyi öğrenme, bir sorunu çözme, bir aktiviteyi gerçekleştirme veya bir durumu yaşama gibi farklı şekillerde olabilir.
-Yansıtıcı Gözlem: Elde edilen somut deneyimin analizi anlamına gelir. Yaşanan deneyim üzerine “Neden?” sorusu sorularak deneyim incelenir.Bu aşamada nelerin iyi gittiği, nelerin hatalı olduğu ve ne tür sonuçlar elde edildiği analiz edilir.
-Soyut Kavramsallaştırma: Yapılan analizler sonucunda soyut bilgiler elde etme sürecidir birey deneyimi kendi bakış açısıyla yorumlar. Deneyimin neden-sonuç ilişkilerini anlamaya çalışır, bu deneyimi daha geniş bir bağlama oturtmaya çalışır.
-Aktif Uygulama: Yeni soyut bilgi ve kavramlara sahip olan birey edindiği bilgiyi döngünün dördüncü aşaması olan Aktif Uygulama’da test etmek için hazırdır. Birey elde ettiği bilgileri kullanarak gelecekteki benzer durumları ele alır. Bu aşamada kazanılan bilgileri uygulayarak daha etkili sonuçlar elde etme çabası gösterilir.
Tüm bunlar, öğrenilen bilgilerin gerçek dünya uygulamalarına dönüştürülmesini kolaylaştırır ve insanların deneyimleriyle öğrenmelerini destekler.